1. Haberler
  2. Güncel
  3. Doğa Savunucuları Ağrı Diyadin’e Yürüyor: Diyadin İliç Olmasın

Doğa Savunucuları Ağrı Diyadin’e Yürüyor: Diyadin İliç Olmasın

featured

Van ÇEVDER, Doğa İçin Sanat Derneği, Diyadin Çevre Platformu ve Zilan Ekoloji Platformu öncülük edeceği, “Diyadin İliç Olmasın” sloganıyla Doğa Savunucuları Diyadin’e yürüyor. Diyadin Altın Madeninin çevre ve doğaya verdiği zarara dikkat çekmek Diyadin’e yürüyüş gerçekleştirecek ve bir takım etkinlikler düzenlenecek.

VAN HABER – Türkiye’nin dört bir yanından doğa savunucuları, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde yapılması planlanan altın madeni projesine dikkat çekmek ve bölgedeki olası çevresel felaketlere karşı ses yükseltmek amacıyla bir araya geliyor. “Diyadin İliç Olmasın!” sloganıyla yola çıkan aktivistler, bölgedeki doğa tahribatını yerinde gözlemleyecek, Diyadin Mollakara’da hayata geçirilmesi planlanan ve İliç’teki felaketten altı kat daha büyük bir alana sahip olduğu belirtilen Koza Altın Madeni’nin potansiyel risklerine dikkat çekecek.

Çeşitli çevre örgütleri, barolar, sivil toplum kuruluşları ve inisiyatiflerin katılımıyla gerçekleşecek olan bu önemli etkinlik, sadece altın madeni projesine odaklanmakla kalmıyor. Doğa savunucuları aynı zamanda, Ermenistan sınırına sadece 30 kilometre mesafede bulunan ve eski teknolojisiyle çevreye zarar vermeye devam ettiği iddia edilen Metzamor nükleer santraline de dikkat çekmeyi amaçlıyor. Santralin, kapanması gerektiği halde hala faaliyet göstermesi bölge halkı için ciddi bir endişe kaynağı olarak görülüyor.

AMAÇ: DAYANIŞMA, FARKINDALIK VE BÖLGEYİ TANIMAK

Ağrı’ya yapılacak olan bu dayanışma ziyaretinin temel amaçları arasında, bölgedeki sermaye şirketlerinin projelerine karşı mücadele veren yerel halkla omuz omuza durmak da yer alıyor. Doğa savunucuları, bölge halkının havasını, suyunu, tarım alanlarını ve meralarını koruma mücadelesine destek verecek ve kamuoyunda farkındalık oluşturmaya çalışacaklar.

Etkinlik kapsamında ayrıca, Diyadin, Doğubayazıt, Erciş ve çevresinin doğal güzelliklerini, tarihi dokusunu ve kültürel zenginliklerini tanımak, yöre insanıyla kucaklaşmak da planlanıyor. Bu sayede, bölgenin sadece çevresel sorunlarına değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal yaşamına da dikkat çekilmesi hedefleniyor.

KATILIMCI KURUM VE İNİSİYATİFLER GENİŞ BİR YELPAZEDE

Doğa savunucularının bu önemli çağrısına çok sayıda kurum ve inisiyatif destek veriyor.

HANGİ KURUMLAR KATILIYOR?

Ağrı Barosu,

Ayvalık Doğa Koruma,

Bazid Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü,

Bergama Sivil İtaatsizlik,

Bingöl Çevre Derneği,

Bodrum Kent Konseyi,

Diyarbakır Barosu,

Doğaya Güç Kat Ağı,

Doğa için Sanat Derneği,

DOĞÇEP,

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri,

Halkevleri Kent ve Ekoloji,

Iğdır Barosu,

İHD Ağrı Şubesi,

İHD Doğubayazıt Temsilciliği,

İHD Iğdır Temsilciliği,

Mardin ÇEVDER,

Meşe Derneği,

Muğla Çevre Platformu,

Munzur Çevre Derneği,

Polen Hareketi,

Sarım Havzası Derneği,

Süphan Dağcılık Çevre ve Ekoloji Politikaları Derneği,

Türkiye Çevre Platformu,

Van Barosu,

Van ÇEVDER,

Van Erciş Zilan Çevre Platformu

Yeşil Yaşam İnisiyatifi.

Doğa savunucuları, tüm duyarlı vatandaşları ve kurumları bu önemli dayanışma etkinliğine katılmaya davet ederek, “Sizleri de yanımızda görmek isteriz” çağrısında bulunuyor.

DİYADİN ALTIN MADENİNİN ÇEVRE VE DOĞA AÇISINDAN NEDEN ÖNEMLİ?

Ağrı’nın Diyadin ilçesi Mollakara mevkiinde yapılması planlanan altın madeni projesi, bölge ekolojisi ve sosyo-ekonomik yapısı üzerinde ciddi endişeler yaratmaktadır. Projenin İliç’teki altın madeni felaketinden altı kat daha büyük bir alana yayılacak olması, potansiyel çevresel risklerin boyutunu gözler önüne sermektedir. Bu analizde, projenin olası etkileri ve bölge için taşıdığı riskler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

  1. Ekolojik Riskler:
  • Su Kaynaklarının Kirlenmesi: Altın madenciliği süreçlerinde kullanılan siyanür ve diğer ağır metaller, bölgedeki yeraltı ve yerüstü su kaynakları için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Diyadin ve çevresindeki tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan suların kirlenmesi, tarımsal üretimi olumsuz etkileyecek ve bölge halkının geçim kaynaklarını tehlikeye atacaktır. Ayrıca, sucul yaşamın zarar görmesi de kaçınılmazdır.
  • Toprak Kirliliği ve Verimlilik Kaybı: Maden faaliyetleri sonucu ortaya çıkacak atıklar ve kimyasallar, toprak yapısını bozacak ve tarım arazilerinin verimliliğini düşürecektir. Bu durum, bölgedeki biyoçeşitliliği de olumsuz etkileyecek ve doğal yaşam alanlarının tahrip olmasına yol açacaktır.
  • Hava Kirliliği: Maden çıkarma ve işleme süreçlerinde ortaya çıkacak toz ve partikül maddeler, hava kalitesini düşürecek ve bölge halkının sağlığını olumsuz etkileyecektir. Özellikle solunum yolu hastalıklarının artması beklenmektedir.
  • Biyoçeşitlilik Kaybı: Maden sahasının açılması ve işletilmesi, bölgedeki bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanlarını yok edecek ve biyoçeşitliliğin azalmasına neden olacaktır. Bölgeye özgü endemik türlerin zarar görmesi de olasıdır.
  • Jeolojik Riskler: Büyük ölçekli kazı ve patlatma işlemleri, bölgedeki jeolojik yapıyı bozarak deprem riskini artırabilir ve heyelan gibi doğal afetlerin yaşanma olasılığını yükseltebilir. İliç’te yaşanan toprak kayması felaketi, bu tür risklerin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini acı bir şekilde göstermiştir.
  1. Sosyo-Ekonomik Riskler:
  • Yerinden Edilme ve Geçim Kaybı: Maden projesi için arazi kamulaştırmaları, bölge halkının yerinden edilmesine ve geleneksel geçim kaynaklarından koparılmasına yol açabilir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan ailelerin mağduriyeti artacaktır.
  • Sağlık Sorunları: Madencilik faaliyetlerinin neden olacağı hava ve su kirliliği, bölge halkının sağlığını ciddi şekilde tehdit edecektir. Kanser, solunum yolu hastalıkları ve diğer kronik rahatsızlıkların görülme sıklığı artabilir.
  • Kültürel Mirasın Zarar Görmesi: Bölgedeki tarihi ve kültürel alanların maden faaliyetleri nedeniyle zarar görmesi veya yok olması riski bulunmaktadır. Bu durum, bölgenin kültürel kimliğini olumsuz etkileyecektir.
  • Sosyal Çatışmalar: Maden projesi karşıtları ile destekçileri arasında yaşanabilecek anlaşmazlıklar ve protestolar, sosyal huzursuzluğa ve çatışmalara yol açabilir.

Doğa Savunucuları Ağrı Diyadin’e Yürüyor: Diyadin İliç Olmasın
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Erciş Haberleri