İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanarak cezaevine konulması sonrasında CHP öncülüğünde kimi marka ve ürünlere yönelik başlatılan boykot kararına yönelik tepkiler devam ederken, boykotun amacına ulaşıp ulaşmadığı merak ediliyor.
VAN HABER – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun olası tutuklanma sürecine karşı geliştirdiği “tüketim boykotu” çağrısı, 1 Nisan 2025 tarihinde Türkiye’nin siyasi ve ekonomik atmosferine adeta bir bomba gibi düştü. Özel’in vatandaşlara yönelik “alışveriş yapmama, AVM ve marketlere gitmeme, zorunlu harcamalar dışında para harcamama” yönündeki bu çağrısı, iktidara karşı sivil bir protesto yöntemi olarak öne sürülürken, kamuoyunda geniş bir tartışma ve farklı düzeylerde etkileşim yarattı.
Ekonomik Yansımalar: Piyasalarda Kısa Süreli Dalgalanma ve Bölgesel Etkiler
CHP’nin boykot çağrısının ekonomik alandaki yankıları anlık ve bölgesel düzeyde hissedildi. Özellikle büyükşehirlerdeki zincir marketler ve alışveriş merkezlerinin günlük cirolarında %15 ila %20 arasında bir düşüş kaydedildiği belirtildi. Bu durum, perakende sektöründe kısa süreli bir durgunluğa yol açtı. Ancak, ekonomik yapısı daha kırılgan olan küçük esnaf, bu düşüşten oransal olarak daha fazla etkilendiğini dile getirdi.
Ticaret Bakanlığı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu tür çağrıların piyasa dengesini bozabileceği, istihdamı ve özellikle küçük işletmeleri olumsuz etkileyebileceği vurgulandı. Ekonomistler ise genel olarak boykotun kısa vadede sembolik bir etki yarattığı, ancak uzun vadede ülkenin ekonomik büyümesi, enflasyon oranları gibi temel makroekonomik göstergeler üzerinde kayda değer bir değişiklik oluşturmasının beklenmediği görüşünde birleşiyor.
Siyasi ve Toplumsal Reaksiyon: Sosyal Medyada Güçlü Destek, Sahada Bölgesel Farklılıklar
Boykot çağrısı, sosyal medya platformlarında geniş ve hızlı bir şekilde yayılarak önemli bir destek kitlesi oluşturdu. Özellikle Twitter (X), Instagram ve TikTok gibi mecralarda binlerce kullanıcı, “Alışveriş yok, adalet istiyoruz” etiketi altında paylaşımlar yaparak eyleme desteklerini ifade etti. Bu durum, dijital ortamda güçlü bir kamuoyu tepkisinin oluştuğunu gösterdi.
Ancak, boykotun fiili katılımcı sayısı incelendiğinde, bölgesel farklılıklar dikkat çekti. CHP’nin güçlü olduğu büyükşehirlerde (İstanbul, İzmir, Ankara gibi) boykota katılımın diğer bölgelere göre nispeten daha yüksek olduğu gözlemlendi. Anadolu’nun çeşitli illerinde ise, vatandaşların günlük ekonomik zorunlulukları ve geçim kaygıları nedeniyle bu çağrıya geniş çaplı bir katılım sağlanamadığı görüldü. Birçok vatandaş, mevcut ekonomik kriz ortamında temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlandıklarını belirterek, “Boykot edelim diyorlar ama zaten alacak gücümüz kalmadı” şeklinde yaşadıkları ekonomik sıkıntıları dile getirdi.
İş Dünyasının Perspektifi: Endişeler ve Durgunluk Sinyalleri
İstanbul Ticaret Odası (İTO) gibi iş dünyası temsilcileri, boykotun ticari faaliyetleri olumsuz etkileyebileceği yönünde endişelerini dile getirdi. Özellikle küçük işletme sahipleri, bu tür siyasi gerilimlerin ticarete yansımasının kendileri için ek bir ekonomik yük oluşturduğunu savundu. Bazı esnaflar, siyasi kutuplaşmanın ticari hayata taşınmaması gerektiğini ifade ederken, birçoğu da “Bugün kazandığımız para dünkü gibi değil, insanlar harcamaktan çekiniyor” diyerek genel ekonomik durgunluğun boykotla daha da belirginleştiğini aktardı.
Ekonominin Genel Seyri: Dövizde Yükseliş, Borsada Gerileme, Altında Rekor
Boykotun gerçekleştiği hafta, Türkiye ekonomisinin genel seyrinde de önemli hareketlilikler yaşandı. Döviz kurlarında yükseliş gözlemlenirken, Borsa İstanbul’da düşüş yaşandı ve altın fiyatları rekor seviyelere ulaştı:
- Dolar: 32,80 TL seviyelerine yükseldi.
- Euro: 35,50 TL civarında seyretti.
- Sterlin: 41 TL’yi aştı.
- Borsa İstanbul (BIST 100): Siyasi belirsizlik ve protestoların etkisiyle yaklaşık 4000 puan seviyelerine geriledi.
- Altın (Gram): 2.400 TL’yi aşarak tarihi zirvesini yeniledi.
Kripto para piyasasında ise, özellikle Türk yatırımcıların ilgi gösterdiği Bitcoin ve Ethereum gibi varlıklarda kısa süreli alım-satım hareketlilikleri yaşandı. Bu durum, boykotun genel ekonomik iklim üzerindeki dolaylı etkilerini yansıttı.
CHP’nin Gelecek Stratejisi: Boykot Bir Başlangıç mı?
CHP lideri Özgür Özel, boykotun sadece bir günlük bir eylem olmadığını ve gerektiğinde “düzenli aralıklarla tekrarlanabileceğini” vurguladı. Boykotun, halkın demokratik tepkisini gösterme biçimlerinden biri olduğunu belirten Özel, “Sandığa kadar değil, adalete kadar bu mücadele sürecek” ifadelerini kullandı. CHP’nin önümüzdeki günlerde farklı eylem ve protesto planlarını kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.
Sonuç: Tüketim Boykotu Siyasi Bir Mesaj mı, Ekonomik Bir Araç mı?
CHP’nin tüketim boykotu çağrısı, Türkiye’de siyasi protesto yöntemlerinin çeşitlendiğini ve ekonomik davranışlar üzerinden iktidara yönelik bir mesaj verilme çabasını ortaya koyuyor. Ancak, eyleme katılım düzeylerindeki bölgesel farklılıklar ve ülkenin mevcut ekonomik gerçekleri, bu tür çağrıların ekonomik alandaki etkisinin sınırlı kalabileceğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde hem siyasi aktörlerin tutumu hem de vatandaşların ekonomik koşulları, bu tür sivil itaatsizlik eylemlerinin gelecekteki başarısını ve yaygınlığını belirleyecek önemli faktörler olacaktır.